Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ve eşini burun ameliyatında kaybeden Faruk Eraslan ortak basın açıklaması yaptı.
Sağlıkta dönüşümün ekonomik faturası devlete, sıhhat faturası vatandaşa çıktı
2002 yılında iktidara gelen Mevcut AK Parti iktidarının Sıhhatte Dönüşüm Programı ismi altında adım adım hayata geçirdiği projelerle sıhhat hizmetleri sunumu ticarileşerek, özel sıhhat kuruluşlarının önü açılmış, özel sıhhat kuruluşları teşvik edilmiştir. Devlet hastanelerimizin de yemek, laboratuar, tomografi-MR üzere pek çok hizmeti özelleştirilmiş, yap kirala işlet devret sistemiyle kamu özel işbirliğiyle yapılan kent hastaneleri aracılığıyla da kamunun sunduğu sıhhat hizmetleri kısmen özelleştirilmiştir. Bu projelerin sıhhatte yarattığı tesirlere ve sıhhatte dönüşümün ekonomik faturasını da devletimiz ve milletimiz ödemektedir. Sıhhat hizmetlerinin özelleştirilmesi öbür özelleştirmelere benzememektedir. Sıhhatte ki özelleştirme insan hayatını direkt etkilemektedir. Sıhhatte özelleştirmeyle rekabetin artarak sıhhat hizmetlerinin ucuzlayacağı, kalitesinin artacağı, verimliliğin yükseleceği söz edilmiş olsa da, bu gün özelleştirmelerin yıkıcı sonuçlarını, yeni doğan çeteleriyle, Muğla vilayetimizde evraklarıyla sendikamızın ortaya çıkardığı özel şirkete ilişkin ileri görüntülemede hastalara fazla radyasyon verilmesi, birtakım hastalara ilaç verilmeden sinemaların çekilmesiyle hastalığın tespit edilememesinin faturası nı da vatandaş ödemektedir.
Ticarileşen ve hastaya müşteri gözüyle bakan yeni sağlık sisteminde, devlet kaynaklarımız hoyratça harcanarak heba edilmektedir. Daha fazla para için bebeklerin ve vatandaşlarımızın canı bile hiçe sayılmaktadır. Toplumsal güvenlik kurumları aracılığıyla devletin kasasından özel dala büyük paralar aktarılmaktadır. Sıhhat sisteminin merkezinde ticaret yani para değil, insan sıhhati olmalıdır. Sıhhat hizmetleri sunumunun merkezine parayı koyarsanız, SGK’dan daha fazla para alabilmek için anne kokusunu bile almamış yeni doğan bebeklerin günlerce kuvözlerde tutulmasını da, hastaların gereğinden fazla hastanelerde tutulmalarını da, gereksiz analizler, tetkikler, operasyonları ve milyonlarca liralık geçersiz reçeteleri de göğüslemek zorunda kalırsınız.
Sağlıkta dönüşüm ile devlet hastanelerimiz “işletme”ye dönüştürülmüştür.
Bu gün gelinen noktada, devlet hastanelerimizin pek çok branşında randevu almak epeyce zorlaşmıştır. Tabiplerin bir hastaya ayırabildiği mühlet 5-10 dakikayla sonlandırılmıştır. Tetkikler için aylar sonrasına gün verilmekte, tetkik sonuçları haftalar sonra çıkmaktadır. Vatandaşlarımız şunu da bilmelidir ki, pek çok özel hastanenin hizmet kalitesi devlet hastanelerimizden daha berbat durumdadır. Sıhhatte dönüşüm, sıhhat alanında yaşanan meseleleri uygunca içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Özel hastanelere teşvikler verilerek devlet hastanelerindeki hizmet sonlu tutulmuş, birtakım devlet hastaneleri kapatılarak ulaşılması güç yerlere yapılan kent hastaneleriyle özel dalın hissesi da arttırılmıştır.
Çözüm nedir?
Çözüm sıhhat sistemimizi sil baştan ele alınmasıdır. Devlete çok büyük maliyetleri olan kent hastaneleri sisteminden ivedilikle vazgeçilmelidir. Devlet hastanelerimizin tüm hizmetlerinden özel kesim el çektirilmelidir.
Ortopedi, kardiyoloji, çocuk vb. branş hastaneleri açılmalıdır. Muhtaçlık olan bölgelere yeni devlet hastaneleri açılmalıdır. İleri analiz tetkik yapan ve aşı üreten Hıfsısıhha merkezlerimiz tekrar açılmalıdır. Ana çocuk merkezlerimiz (AÇSAP), Verem savaş merkezlerimiz yine açılmalıdır. Sıhhat meskeni ebelerimiz yine köylerimize istihdam edilmelidir.
İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Özel Hastaneye Gönderildik
Eşini burun ameliyatında kaybeden basın açıklamasına katılan eski bürokrat Faruk Eraslan, konuşmasında Eşi Gülsen ERASLAN (63) rahatsızlığından ötürü Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesine gittiğini Atatürk Eğitim Araştırmasından Özel bir hastane gönderildiğini, eşinin kanser tedavisi gördüğünü, eşinin güzelleştiğini sonraki süreçte, eşine ilaç yüklemesi yapıldığını, burunda oluşan enfeksiyondan ötürü, burun ameliyatında alındığını ve eşinin kolay bir ameliyatta beyefendisine pıhtı atmasından ötürü kaybettiğini ağlayarak anlattı. Hayatının darma dağın olduğunu tabir eden Eraslan, olayı tüzel sürece taşıdığını adalete güvendiğini de söz etti. Fakat, 2023 yılında yapılan bir düzenlemeyle, özel hastanelerde vazife yapan hekimlerinde 4483 sayılı memurların yargılanmasıyla ilgili yasaya tabi tutularak muhafazaya alındığını da söz etti. Eşinin fotoğraflarını ve kanserde kesilen saçlarını yanında taşıdığını tabir eden Eraslan yaşanan olayı kabullenemediğini de tabir etti. Eraslan’ın avukatı Özgür Eraslan da, 3. Basamak sıhhat kuruluşu olan Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinin 3. Basamak sıhhat kuruluşlarına sevk etmesi gerekirken özel hastaneye yönlendirilmesinin gerçek olmadığını söz etti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
0 Comments