Aztek İmparatorluğu’ndan günümüze kalan en ünlü ve önemli eserlerden biri, onların kıyamete dair öngörülerini ortaya koyuyor. Ancak aynı zamanda bunu engellemek için keşfettikleri yöntemleri de gösteriyor. Peki Azteklere göre dünyanın sonu ne zamanmış gelin bir bakalım. ?
Kaynak: https://www.iflscience.com/how-and-wh…
Klasik Mezoamerikan kıyamet efsaneleri hakkında bildiğimiz tek şey muhtemelen şudur: dünya 2012’de sona erdi ve Mayalar bunu öngördü.
Tabii ki, arkeologlara göre bu hiçbir zaman doğru değildi. Maya halkının aslında dünyanın sonuna dair bir efsanesi bile yoktu.
Ancak birkaç bin kilometre kuzeyde, yaklaşan kıyamet konusunda endişelenen başka bir medeniyet vardı: Aztekler.
Hatta, o kadar endişeliydiler ki, her yıl kıyametii bir yıl daha ertelemek umuduyla insan kurbanlar adıyorlardı.
En azından, Latin Amerika sanatı ve arkeolojisi küratörü Susan Milbrath’ın ortaya koyduğu gibi, bu yüzyıllardır yanlış anladığımız devasa bir eser olan, 24 ton ağırlığındaki dairesel bir bazalt takvim olan Güneş Taşı’nda görülebilmektedir.
Uzun süredir uzmanlar, Taş’taki merkezi görüntünün Aztek güneş tanrısı Tonatiuh’u gösterdiğini düşünüyordu, ancak Milbrath’ın taşın tutulma imgeleri hakkındaki 2017 makalesi, bu tasvirin daha karmaşık olabileceğini öne sürdü.
Sadece kalp yiyen tanrının yüzünü resmetmek yerine görüntüyü, onların bir tutulma sırasında ölümünü gösteren şeklinde yorumladı. Bu da medeniyetin, küresel ve yıkıcı bir kıyamete yol açacağına işaret ettiğini iddia ettiği bir olaydı ve uzak bir tarihte gerçekleşecek bir şey de değildi.
Modern bilim insanları, Tonatiuh’u çevreleyen çizimlere dayanarak (İnsankalplerini sıkıca tutan pençeler, bir canavara atıfta bulunan işaret daireleri; rahiplerin gelecekteki olayları tahmin etmek için kullandığı 260 günlük takvimi simgeleyen işaret daireleri; kurak mevsimde Güneş ile yakından ilişkilendirilen bir takımyıldızını temsil eden ateş yılanları) Azteklerin, dünyanın yok olacağı tarihin ‘4 Olin’ olduğunu kesin olarak anlayabildiler.
Yani bu, bugün hepimizin dünyanın sonunun 19 ağustos gibi bir tarihte yok olacağını bilmemiz gibi. Her yıl korkuyla beklenen bir tarih…
Aztekler de bu korkuyu hissediyorlardı elbette. Bu nedenle insan kurban ediyorlardı. Güneş Taşı ‘neredeyse… halka açık bir ritüel için bir sahne gibiydi.’ diyor Milbrath. Her ‘4 Olin’de, yüksek değere sahip bir mahkum, bir tutulmayı durdurmak ve dünyanın bir yıl daha dönmesini sağlamak için güneş tanrısına kurban edilirdi.
Bu bir halk için korkunç bir durum gibi görünebilir, ancak bu ritüelin mantıklı olduğunu düşünmek zorunda kalmışlardı.
Milbrath:
‘Hamile kadınlar (tutulmalar sırasında) çocuklarının korkunçdeformasyonlarla doğacaklarını düşünerek içeride kalırdı. Azteklerin güneştutulmalarıyla nasıl başa çıktığına dair ayrıntıların çoğu iyi bilinmiyor,ancak ‘Güneş’i yiyen canavara’ meydan okumaya çalıştıkları kesindi.’
Gerçekten de, İmparatorluk bugün genellikle insankurban etme ve kelle toplama ritüelleri ile tanınıyor olsa da, Milbrath’a göre GüneşTaşı’nın ürkütücü yeni yorumundan çıkan gerçek ders daha çok bilimsel bir ders.
Geleceğe bugünün toplumlarından daha önsezisel yaklaşmış olsalar da aslında bu tamamen önsezilere dayanmıyordu.
Aztekler astronomikonusunda çok komplike ve deneyimliydi.
“Mitolojilerini oluştururken, 4 Olin’in dünyalarında bir tutulma ile asla gerçekleşmeyeceğinden emin oldular”.
‘Kasıtlı manipülasyon göz ardı edilmemelidir.’
Siz bu tarihe dikkat etmeye devam edin deriz. ?
